
İstanbul dünyanın en güzel şehri. Yaşayanlar bunun farkında değiller sanırım. Muhteşem bir şehirde yaşayıp, Paris’ten bahsediyorlar. Bir ülkenin yemeklerini seversem o ülkeyi de severim. Deniz ürünleri, zeytinyağlılar ve et yemekleri çok lezzet li. Yakın zamanda Türkiye’ye misafirim olarak gelecek olan Molina’yı farklı restoranlara götürmeyi planlıyorum.
*** Oynadığınız diziden ayrılıyorsunuz. Bundan sonraki projeleriniz neler?
Sırbistan’da çok yoğun konser programım var. Yakın zamanda çıkaracağım CD’deki birçok parçanın sözlerini ben yazdım. En güzel bestelerim duş yaparken aklıma geliyor; özellikle tempolu şarkılarım... Türkiye’de bir single çıkarmak için çok değerli bir müzisyen olan Erdem Kıray’la çalışmalar yapmaya başladık. Ülkemde belli bir tarzım var ama Türkiye’de tutmayabilir. Bu yüzden acele etmeden her detayı değerlendirip iyi bir iş çıkarmak istiyorum.
*** Eşinize müzik konusunda danışır mısınız?
Tabii ki birçok konuda yardım alırım. Mustafa’nın çok zevkli bir müzik tarzı var. Sadece yaptığı parçalarla sınırlı bir alanda yaşamıyor. Sürekli yeni şeyler keşfediyor. O kendini duygularının üzerinde yaratmış bir adam.
*** ‘Lale Devri’nden ayrılmanızın sebebi yapılan eleştirilerden kaçış mı?
İnsanlar her zaman eleştirecekler, buna engel olamam. Çok ağır bir tempoyla ve zor şartlarda çalışıyordum. Bu çalışma temposunda çocuğumu, eşimi göremiyordum ve bu durum beni üzüyordu. Üç gün eve gelemeyip çocuğumun daha da büyüdüğünü fark edince çok üzüldüm. “Bu kadar da olmaz” diye düşündüm. Benimle kimsenin bir problemi olmadı.
*** Peki siz kendinizi eleştiriyor musunuz?
Bir insan kendine ne zaman “Ben mükemmelim” diyorsa o zaman kaybediyor. Bu diziye başladığım zaman ilk bölümlerinde iyi bir oyunculuk sergileyemedim. Çünkü dilini anlamıyordum, oyunculuğa dair ders almadım. O anlamadığım şeyler ekrana yansıdı... Bu konuda kendimi eleştirdim ve geliştirdim. Ve beş bölüm sonra iyi bir oyun sergiledim. Kendimi eleştirerek geliştiriyorum.
*** Sizin için en özel an...
Oğlum Yaman’ın dünyaya geldiği an. O an Mustafa’nın ‘Akışına Bırak’ şarkısı çalıyordu.
Sırbistan’da çok yoğun konser programım var. Yakın zamanda çıkaracağım CD’deki birçok parçanın sözlerini ben yazdım. En güzel bestelerim duş yaparken aklıma geliyor; özellikle tempolu şarkılarım... Türkiye’de bir single çıkarmak için çok değerli bir müzisyen olan Erdem Kıray’la çalışmalar yapmaya başladık. Ülkemde belli bir tarzım var ama Türkiye’de tutmayabilir. Bu yüzden acele etmeden her detayı değerlendirip iyi bir iş çıkarmak istiyorum.
*** Eşinize müzik konusunda danışır mısınız?
Tabii ki birçok konuda yardım alırım. Mustafa’nın çok zevkli bir müzik tarzı var. Sadece yaptığı parçalarla sınırlı bir alanda yaşamıyor. Sürekli yeni şeyler keşfediyor. O kendini duygularının üzerinde yaratmış bir adam.
*** ‘Lale Devri’nden ayrılmanızın sebebi yapılan eleştirilerden kaçış mı?
İnsanlar her zaman eleştirecekler, buna engel olamam. Çok ağır bir tempoyla ve zor şartlarda çalışıyordum. Bu çalışma temposunda çocuğumu, eşimi göremiyordum ve bu durum beni üzüyordu. Üç gün eve gelemeyip çocuğumun daha da büyüdüğünü fark edince çok üzüldüm. “Bu kadar da olmaz” diye düşündüm. Benimle kimsenin bir problemi olmadı.
*** Peki siz kendinizi eleştiriyor musunuz?
Bir insan kendine ne zaman “Ben mükemmelim” diyorsa o zaman kaybediyor. Bu diziye başladığım zaman ilk bölümlerinde iyi bir oyunculuk sergileyemedim. Çünkü dilini anlamıyordum, oyunculuğa dair ders almadım. O anlamadığım şeyler ekrana yansıdı... Bu konuda kendimi eleştirdim ve geliştirdim. Ve beş bölüm sonra iyi bir oyun sergiledim. Kendimi eleştirerek geliştiriyorum.
*** Sizin için en özel an...
Oğlum Yaman’ın dünyaya geldiği an. O an Mustafa’nın ‘Akışına Bırak’ şarkısı çalıyordu.
‘Yaman müzik yoksa yemek yemez’
*** Oğlunuzla ilişkiniz nasıl?
Biraz yaramaz ve kendine güveni olan bir çocuk. Arkadaşları geldiği zaman oyuncaklarını paylaşıyor. Bütün gün müzikle yaşıyor. Müzik yoksa yemek yemiyor, oyun oynamıyor, uyumuyor. Daha çok Mustafa’ya benziyor. Bir kızımız olursa bana benzemesini isterim.
*** Oğlunuzla ilişkiniz nasıl?
Biraz yaramaz ve kendine güveni olan bir çocuk. Arkadaşları geldiği zaman oyuncaklarını paylaşıyor. Bütün gün müzikle yaşıyor. Müzik yoksa yemek yemiyor, oyun oynamıyor, uyumuyor. Daha çok Mustafa’ya benziyor. Bir kızımız olursa bana benzemesini isterim.
‘Mustafa beni her sabah öpücüklerle uyandırır’
*** Eşiniz size en son nasıl bir sürpriz yaptı?
Birbirimize her gün küçük sürprizler yapıyoruz. Romantik bir atmosfer yaratır. Film seyrederiz. Güzel bir yemeğe gideriz, sabah beni öpücüklerle uyandır. Mustafa yemek yapmaz. Bu konuda yeteneği yoktur. Ama kahve yapabilir sanıyorum...
‘SOFRA KURMAYI ÇOK SEVERİM’
*** Evinizi nasıl dekore ettiniz?
*** Eşiniz size en son nasıl bir sürpriz yaptı?
Birbirimize her gün küçük sürprizler yapıyoruz. Romantik bir atmosfer yaratır. Film seyrederiz. Güzel bir yemeğe gideriz, sabah beni öpücüklerle uyandır. Mustafa yemek yapmaz. Bu konuda yeteneği yoktur. Ama kahve yapabilir sanıyorum...
‘SOFRA KURMAYI ÇOK SEVERİM’
*** Evinizi nasıl dekore ettiniz?
Evimi dekore ederken toprak renklerini tercih ettim. Abartıya kaçan her şeyden uzak durmak istedim. Mobilya seçerken olabildiğince rahat ve konforlu olmasına dikkat ettim. Mobilyaların evin enerjisini açığa çıkardığını düşünüyorum. Tabii Mustafa’nın da öncelikleri var. Dekorasyonun en çok aksesuvar kısmı hoşuma gidiyor. Bazı markaların sofra aksesuvarlarını çok beğeniyorum. Misafirlerim geldiğinde sofrayı kurmak çok keyif aldığım bir iştir.
*** Evde daha çok kimin tarzı kendini hissettiriyor, sizin mi eşinizin mi?
Her şey benim fikrimmiş gibi şekillendi. Ama baktığımda Mustafa’nın zevkinin ağır bastığını görüyorum, çünkü bir şeyi beğenince onu kıramıyorum ve onun dediği oluyor... Şanslıyım ki tarzlarımız aynı olduğundan çok fazla bir fark olmadı. Genel olarak güzel müzik, güzel yemek ve sıcak bir atmosfer evi tamamlıyor.‘MUSTAFA YENİLİĞE AÇIK DEĞİL’
*** Evde daha çok kimin tarzı kendini hissettiriyor, sizin mi eşinizin mi?
Her şey benim fikrimmiş gibi şekillendi. Ama baktığımda Mustafa’nın zevkinin ağır bastığını görüyorum, çünkü bir şeyi beğenince onu kıramıyorum ve onun dediği oluyor... Şanslıyım ki tarzlarımız aynı olduğundan çok fazla bir fark olmadı. Genel olarak güzel müzik, güzel yemek ve sıcak bir atmosfer evi tamamlıyor.‘MUSTAFA YENİLİĞE AÇIK DEĞİL’
*** Evde konforu nasıl tanımlarsınız?
Mustafa’nın bazı takıntıları vardır. Çok rahat olan bir mobil ya eskiyince gidip aynısını alır. Ben biraz değişiklik yapma taraftarıyım. Farklı şeyler olsun istiyorum. Ama eşim düzen bozmaz, yeniliğe çok açık değildir. Mustafa için Living Divani ve Baxter markası çok önemlidir. Ben de Ralph Lauren markasının klasikle modernin uyumunu yakalayan çizgisini beğeniyorum.
Mustafa’nın bazı takıntıları vardır. Çok rahat olan bir mobil ya eskiyince gidip aynısını alır. Ben biraz değişiklik yapma taraftarıyım. Farklı şeyler olsun istiyorum. Ama eşim düzen bozmaz, yeniliğe çok açık değildir. Mustafa için Living Divani ve Baxter markası çok önemlidir. Ben de Ralph Lauren markasının klasikle modernin uyumunu yakalayan çizgisini beğeniyorum.
*** Evinize en son ne oldınız?
İki adet Baxter koltuk aldım.
İki adet Baxter koltuk aldım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder